Geri

Epitaph of SDGs

Başlık bana ait değil.   BM Genel Sekreteri’nin  2023 değerlendirme raporunda yaptığı yorumdan aldım;  Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ölüyor mu ? “Hızlanmalıyız”  diyen çok ciddi bir uyarı. Bunca çabadan   sonra “olmadı” mı diyeceğiz?

 18 -19 Eylül’de Birleşmiş Milletlerde Dünya liderleri bu uyarı çerçevesinde neler yapılabileceğini konuşuyorlar.  Doğal olarak onlarsız olacak bir şey değil, onlarla olabildiği çok su götürür olsa da. Zaman içinde “yeşil aklama” (green washing) gibi “sustainability washing” de bir yan yol haline geldi.  Uyanık bazı şirketler  meseleyi şirket karlarının sürdürülebilirliği haline dönüştürüp, kelimenin içine etmeyi de kısmen başardı.  Yine de sürdürülebilir kalkınma Amaçları ( ben artık SDG diye kısaltayım)   bu Dünya’nın tutunabileceği, tutunması gereken 17 dalı.

SDG’ler üzerinde 2015 yılında anlaşıldı; küresel amaçlar olarak tanımlandı ve 2030 yılında ulaşılması öngörüldü. Bu 17 amaç, 169 alt hedef ve bu hedeflerin ölçülmesini sağlayacak  247  gösterge ile bütünsel bir sistem haline geldi.  Kapsamlı bir seferberlik başladı. Başta BM ofisleri, birçok kuruluş ve birçok hükümet  çok emek verdi. Bizim  İNGEV’de  yerelleştirme konusunda yaptığımız çalışmalar gibi, birçok sivil toplum kuruluşu da sürece katkı yaptı.

Gelinen nokta ise acil müdahale gerektiriyor. BM’in 2023 değerlendirme raporunun linkini aşağıda ekliyorum. 2030’a  7 yıl kala en özet halimiz şudur;  İzlenebilen 140 hedeften sadece yüzde 15’i  öngörüldüğü gibi iyi yolda. Yüzde 45’inde çok az ilerleme var ve hedefin çok uzağındalar; yüzde 37’si ise yerinde saymış veya hatta gerilemiş.  Covid 19  salgını, Ukrayna savaşı ve içinde yaşadığımız hayat pahalılığı krizi yolda karşılaşılan  başlıca engeller.

 Evet, dıştan bakınca tuhaf geliyor; insanlık gözü önünde devam edip, kendisini tamamen  etkileyen bir savaşı engelleyebilecek kapasiteyi  bile geliştirebilmiş değil.

Benim Harari’den mülhem tespitimle yapısal bir sorunumuz var.  SDG’ler, Dünya’nın bütününe ait sorunları ve amaçları tanımlıyor. Herhangi bir ülkenin kendi başına çözeceği “ulusal” bir meseleyi değil. Mevcut dünya düzeni ise ülkelerden oluşan bir idari yapılanma halinde.  Küresel sorunları,  her biri farklı  özelliklere sahip, çoğunluğu bir sonraki seçim kazanmaya odaklanmış ulusal  hükümetlerle çözmeye çalışmak gibi bir sıkıntı yaşanıyor.

 BM’nin bir yandan yapısal olarak demokratikleşmesini (Dünya 5’ten büyük), öte yandan ülkeler üzerindeki  yaptırımının artırmasını  bir hayal olarak kurabiliriz. Hayallerimizi ihmal etmeden gerçekle yüzleşmeye devam edersek, yapılabilecekler yine değerlendirme raporunda belirtilmiş. Benim özetimle özeti şöyle:

1.Liderler sürecin hızlandırmak için daha aktif sorumluluk almalı. 2. Hükümetler özellikle yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele ve kadın hakları konusu başta olmak üzere kararlı olmalı.3. İşler hızlanmalı, hükümetlerin ve ilgili kurumların hesap verebilirliği artmalı  4.Uluslararası topluluk özellikle akut sorunlar yaşayan gelişmekte olan ülkelere kaynak aktarmalı 5.Üye devletler BM Kalkınma programlarının uygulanmasını kolaylaştıracak şekilde hareket etmeli.

Ne diyebiliriz. Evet insanlık liderlerin elinde. Hayırlısı.

Değerlendirme raporu için; https://unstats.un.org/sdgs/report/2023/The-Sustainable-Development-Goals-Report-2023.pdf