Geri

Crowdstrike, Instagram, Digital Dilemna

Bu yakınlarda ABD ve Avrupa dahil birçok hava alanında sorun yaşandı. Uçuşlar durduruldu. Ardından bankacılık hizmetlerinin yapılamadığı konusunda haberler geldi. Türkiye’de Denizbank hizmetlerinde sorun yaşandığını açıkladı. Durum bir süre sonra açıklığa kavuştu. Sorun Windows işletim sistemi ile buna bağlı siber güvenlik yazılımı kullanılan yerlerde çıkmıştı. Microsoft’a siber güvenlik hizmeti veren Crowdtstrike bir yapılandırma değişikliğine gitmiş, bu da sistemler arasında iletişim kesintisine yol açan sorunu yaratmıştı.

Nasıl bir dünya ortamı içinde yaşadığımız ve herhangi bir anda hangi sürprizle karşılaşabileceğimizi gösteren bir örnek. Günlük hayatımızın arka planı hemen tamamen dijital ortamlara bağlanmış durumda.  Banka işlemleri, hastane kayıtları, vergi bildirimleri, vatandaşlık işleri, ulaşım işleri…

Bunların tümü de çeşitli özel şirketlere ait işletim ve yazılım sistemleri ile yürüyor. Kuşkusuz hepsi de ne yaptığını bilen şirketler ama her yeni güncelleme ve geliştirmenin kendi içinde bir risk taşıdığını da biliyoruz.

Yapay zekanın (AI) hayatımızda birçok kolaylık sağlayabileceğini artık deneyimlemeye de başladık.  Bazı analistler sadece çok küçük ve sıradan işlerin AI‘ya devir olacağını söylerken çoğunluk tıptan mühendisliğe kadar birçok alanda radikal değişmeler bekliyor. Sağlığınızdan yol güvenliğine kadar pek çok alanda sorumluluğu devralacak olan AI sistemlerinin arkasında da büyük şirketler var.  Aslında kapitalizmin satın alma ve birleşme yasaları ile hepsi dönüp dolaşıp aynı küresel şirketlerin şemsiyesi altında toplanıyor.

Sosyal medya için sık sık tekrarladığım bir söz vardır; bir ürüne para vermiyorsan ürün sensin demektir. Hiç kuşkusuz sosyal medya günlük hayat pratiklerimizi baştan aşağı değiştirdi ve bir çok fayda sağlanıyor. Madalyonun öbür tarafında ise her birimiz, gıyabımızda alınıp satılan bir ürünüz. Bazı kutuları yeşile tıklamadan önce ilgili sözleşmeleri okuyup neye onay verdiğini bilen var mıdır acaba. Hem zaten bilse kaç yazar.

Alıp satanların çoğu  yine az sayıda küresel şirket.

Kısa süre önce bir instagram yasağından geçtik. “İnstagramı yasaklamak mı demokratiktir, serbest bırakmak mı” sorusu  genel sosyal kültür tarafından hiç hoş karşılanmaz, biliyorum. Ama, bu küresel şirket örneğin Gazze’de yapılanlar konusunda nasıl bir içerik kısıtlaması veya yönlendirmesi  uyguluyor? Arka planda insanların günlük iletişimi nasıl çerçeveleniyor, ve hatta yönlendiriliyor mu ? Çözümü hiç de basit olmayan dijital ikilemler içindeyiz:

AI çok faydalı ama bir güncelleme hatası ile ameliyattaki bir  hastanın veya belki yüzlercesinin ölümüne de neden olabilir. Bankacılıktan, ulaşıma; sağlıktan mülkiyete  birçok operasyonun dijitalleşmesi hayatımızı  çok kolaylaştırıyor ama aynı zamanda seçeneği olmayan bir bağımlılık yaratıyor. Bir minik “bug”  bizi tersyüz edebilir. Sosyal medya müthiş faydalı ama alınıp satıldığımız için hayatımız sürekli bir manipülasyon altında. Bütün işletim ve yazılım sistemleri az sayıdaki küresel şirketin elinde ve çoğu ABD devletinin genel politikalarının bir parçası olmak durumunda. Biz AI efsaneleri ile meşgulken mevcut dünya sistemi bizi tek kaynağa bağlı ve çaresiz bırakabilecek şekilde ilerliyor. Bir argüman olarak herkes kendi işletim sistemini, kendi AI’nı kendi sosyal medyasını yaratsın, her ülke kendine yerli ve milli olsun denebilir ama bunun 200 devletli ve sorunları globalleşmiş bir dünyada olabilirliği yok.

UNDP 2025 İnsani Gelişme Raporu’nun, dijitalleşme ve yapay zeka ile bunların insani gelişme üzerindeki etkisine odaklanacağını; insani gelişmeyi ilerletmek için dijital dönüşümden yararlanma temalı olacağını duyurdu. Dijitalleşmenin farklı yaşam evrelerinde ve farklı coğrafyalarda yarattığı eşitsizlikleri ve bunlarla mücadele konusunu da inceleyeceği kesin. Ancak Birleşmiş Milletlerin şu andaki yapısı, bu ikilemlerin tamamını adreslemeyi de engelliyor.

Bir ilerleme hattı burada olabilir mi ? Birleşmiş Milletlerin bir yandan bu küresel sorunlar üzerindeki otoritesinin artması, öte yandan demokratikleşmesi.  Dijital dünyayı kontrol eden küresel şirketlerin   BM otoritesi ve denetimi altında faaliyetlerini sürdürmeleri.

Başka bir hayat gerçekten mümkün mü?